bahar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bahar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Mayıs 2012 Pazar

Bahar, resmi olarak geldi.

Yan apartmanın bahçesindeki sedir, müdavimlerini ağırlamaya başladı bile.
Kalecik'te bir piknik "şirinledik", babamın tavuklu saç kavurması piknik standardı olma yolunda sağlam bir adım daha attı.

AOÇ Tigem'in bahçesinde yörük sıkma ve sahanda yumurta ile yılın ilk kahvaltısını yaptık.
Evde otlu, domatesli dürümlü öğünler başladı; Kırıkkale'den soframıza düşen tekecen, yemlik ve karakavruk üstüne, Yenimahalle pazarını sarmış taze asma yaprakları, madımak, kuzukulağı(ekşikulak) ile.

7 Nisan 2012 Cumartesi

"Ben seni gördüm, sen beni gördün..."

Kış, benim gibi bir serinsever için bile zorluydu.
Baharın varlığını hisseder hissetmez havada, yerimde duramaz olmam bu yüzden.
Bu yerimde duramamazlık kendi içinde tuhaf, hem hiç bir şey yapacak halim yok gibi, hem evlere sığmıyorum.
Bundan olacak, erkenden "çiğdeme çıkalım" diye kapısını çaldım babamların.
Çıktık da, henüz hiç bir ot, ağaç, çiçek dışarı vurmamışken uyanmanın ipuçlarını, dere tepe çiğdem aradık.
Bir bu öksüz çiğdem(kardelen de derlermiş) çıktı karşımıza, 




bir de bu çiğdemcik, taş gibi sert bir topraktan (yumuşak, gevşek toprakta olurmuş çiğdemgiller) erkenden başını çıkaracak kadar inatçı.

Çocukken çiğdemden eve döndüklerinde babamlar, babamın babaannesi, sevinçle alırmış kendisine uzatılan çiğdemleri, yüzüne sürerken mırıldanırmış bir şarkı gibi, "ben seni gördüm, sen beni gördün" diye. Bir tek o değil, neredeyse tüm yaşlılar yaparmış bunu.Yaşlı bir insanın bir bahar daha görecek olmasından duyduğu mutluluktan bir çiğdemle selamlaşma çıkarmış eski, güzel, incelikli insanlar.

Biz seni gördük, sen bizi gördün küçük çiğdemcik, bahar eksik olmasın üstümüzden.

1 Mayıs 2011 Pazar

Bahçeden...







Apartmanımızın bulunduğu arsada bir Ankara evi varmış önceden. O evin sahibi beyin anısına dikilmiş mor salkım,









Tecrübesizlikten eşi olmadan tek başına diktiğimiz 
ama her yıl "büyüklük bende kalsın" diyerek çiçeklenmenin bir yolunu bulan kiraz ağacı
(kiraz ağaçlarını çifter dikmek lazımmış, bir erkek, bir dişi...),
    


Bu sene, iş yerinin bahçesinde görüp şaşakaldığım ortancalardan sonra (Ankara'da iklim ılımanlaşmaya başladığı için burada da yetişiyormuş artık ortancalar iyi mi) bizim bahçede Bodrum papatyaları ve mineler.