28 Temmuz 2012 Cumartesi

Bu yazı hafifleten şeyler...

Ramazan'a girmeden 2 günlük Trabzon gezisi:Turist kalabalığına, yaz ortası nemine, doğal bir kare yakalamanın o kadar da kolay olmadığı Uzungöl manzarasına, Sümela tırmanışının büyük şehir trafiği ile mücadeleye dönüşmesine rağmen.
Mıhlama, kara lahana sarması, kaygana, Nejla Hanım'ın fındıklı baklavası, laz böreği, tabii ki bol fındıklı sütlaç, boyumuzu aştığından fotoğraflık Trabzon ama yolluk mısır ekmeği(Rüştü'nün Fırını'nda kalmadığından komşu fırından).
Sevdiklerimizle paylaşılan hafif yaz sofraları : Semizotundan pirpirimler, kabaklı gözlemeler, mücverler, patlıcan salataları.
Uzak, yakın bahçelerden özenli, nefis, geçmişte bir yerlere götüren, içimi ısıtan hediyeler: gül reçelleri, dalından yeni kopmuş patlıcanlar, biberler, domatesler.
Ve eve, kendi içine döndüren, sakinleştiren, anlatan, dinleyen, başımızı okşayan yaz Ramazan'ı.


1 yorum:

  1. Ay ay ay!!!
    Ne güzelmiş blogunuz. İyi ki buldum sizi.

    Sevgiler,
    J

    YanıtlaSil