23 Mayıs 2012 Çarşamba

Dünyayı Güzelleştirmek...

Oturduğumuz apartmanın önünde ve arkasında birer yudum bahçemiz var.
Apartmanın ilk günlerinden beri, neler taşımadık çiçek seralarından bu yudumcuklara. Pitosporumlar, yıldız çiçekleri, kartopu, kostanalar, yatık ardıçlar, çam ağaçları, limon serviler; sarı, pembe, kırmızı güller; ipin ucunu kaçırıp bir kiraz ağacı, bodurundan da olsa.
Bizden fırsat kaldığında, Edal Abla'nın süsenleri; hiç şaşmadan, gerçekten Kasım'da açan kasımpatıları gösterdi kendini.
Sabahın beşinde uyanıp çim sulamaları, dönüm dönüm arazimiz varmış gibi bahçe aletleri dizmeyi hiiç saymıyorum.
Velhasıl, bu yudumcuk bahçelerin, Ankara'da, üç beş yılda geldiği nokta bu.
Yine de bu yazının başlığı bizim için değil elbette; arada bir hünerli elleriyle bahçeye dokunup kontrolden çıkmış sürgünleri budayan, boynu bükük gülleri ilaçlayan, mevsimlik çiçeklerle boş kalan yerleri nakışlayan Mehmet Usta için.
İnsan dünyayı nasıl güzelleştirir sorusunun cevabını Mehmet Usta daha iyi bilmiyor mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder