21 Ekim 2012 Pazar

Kahvaltı...

Bu kahvaltı sofrası bizim evden, bir iki ay öncesinden.
Bu ise Hamamönü'ndeki Lezzet-i Tarih'de kuruldu bu sabah.

Her iki sofrada da ben, eşim, yeğenim, abilerim. 
Bu sofralara daha sık birarada oturmak kısmet oluyor bir süredir, bazen çenemiz pek düşük, bazense daha sessiziz ama işte yine de birlikte. Ve kahvaltı nasıl bir öğünse, her zaman ferah, taze, keyifli.
Nadiren tüm aile birarada olabildiğimiz bazı sabahlar(bizim evin başka şehirde yatılı okuyanı, çalışanı boldu) annem, kimseler uyanmadan kalkmış, evi pırıl pırıl ovmuş, kışsa sobayı  yakmış olurdu. Annemin temizlik sortisini yeni atlatmış, buz kesene kadar havalandırılmış ev henüz ısınmamış ama soba gürül gürül, üstünde ekmek dilimleri kızarmış bile, sobanın yanıbaşında kahvaltı sofrası, yukarıdakiler kadar zengin olmasa da hepimizi doyuracak kadar bereketli. 
Anılarımızda ne çok, ne güzel kahvaltı sofralarının izi var; biz, bu güzel memlekette ne ara kuşlukta tarhana çorbasından buralara vardırdık ki bu işi:).

5 yorum:

  1. Sobalı bir evin sabah serinliğine uyanıp, karlı bir güne hazırlanmak için daha iyisi var mıydı tarhanadan...
    Evlerimiz daha sıcak, ayakkabılarımız daha kalın ve dolabımız daha dolu olduğundan beri ona vefasızlığımız...

    YanıtlaSil
  2. Lisede kahvaltılarımı yalnız yapardım. Günlük bir çay bardağı pekmeze rağmen sürekli üşüdüğümden kışın tarhana çorbası içtiğimi hatırlarım kahvaltıların bir kısmında. Ocak ayı kahvaltısında çorba mı yapsam size;)

    YanıtlaSil
  3. Okul zamanı kışın ben de çok içerdim kahvaltılarda... Hazır Ocak ayı sana denk düşmüşken neden olmasın :)

    YanıtlaSil
  4. Siz tarhananızı buluşup için, nişantaşı çocuğuyum ben:)) Akşam tarhanası derseniz, herkesten önce hazır olurum o ayrı.

    YanıtlaSil
  5. Bu arada, robot olmadığımı kanıtlamak için edsoba yazdırdı bana:))

    YanıtlaSil